Şebnem Bozoklu’nun pavyon gülü Yaren karakteriyle söylediği komik
arabeks şarkıyla günlerdir tanıtımı yapılan Ulan İstanbul, ilk bölümünde
bambaşka bir hikaye ile karşımıza çıktı. Kanal D de pazartesi akşamları
yayınlanmaya başlayan ve senaryosunu Uğraş Güneş’in yazdığı dizi
gençlerin kafasını karıştıracak ve hatta hırsızlığa özendirecek bir çok
öğeyi de içinde barındırıyor.
Dizide çete lideri Kandemir (Uğur Polat) bir şekilde zor durumda
kalmış bu gençlere kucak açmış, baba bildikleri bir adamdır. Peki bu
adam bunlara ne iyilik yapmış? Onları hırsız yapmış. Kötü yola düşmekten
kurtulmuş güya bu çocuklar. Kandemir abi olmasaymış harcanırlarmış. Ama
senarist çok önemli bir noktayı atlamış görünüyor. Hırsız olduğun
zaman kötü yola düşmüş oluyorsun zaten! Tabii ülkedeki kötü yol anlayışı
kadının o…pu olmasıyla sınırlı kalırsa olacağı bu. Dizinin bir
bölümünde yaren şöyle diyor. “O….pu olacağıma hırsız oldum. Kafam nasıl
rahat anlatamam” Artık bu repliğin üzerine ne desem boş. İnsan nasıl
birini seçer? Nasıl birini daha iyi gösterir anlamak zor.
Elbetteki bir çok filmde veya dizide hırsız, katil, o…pu gibi kötü
karakterler mevcut. Ama Ulan İstanbul’ da ki hırsızlar sevdiğimiz
oyuncuların oynadığı iyi adamlar. “Adaletli çalmak” ne demektir!
Hırsızlığın adaleti mi olur? Çalmak başlıbaşına kötü birşeydir.
Zenginden çalmakta kötüdür fakirden çalmakta. Ayrıca dizi resmen
zenginleri hedef göstermiş.
“Diziyi seyreden hemen hırsızlığa mı başlayacak?” diye düşünmekte bu
ülkede yanlış. Bu ülkede bazı insanlar; zamanında Erol Taş’ın evini
basmış, sokaklarda kötü karakterlerin yüzüne tükürmüş ve hatta dizide
ölen karakterlere gıyabi cenaze töreni yapacak kadar şirazesi kaymış
insanlar. 17-18 yaşında işsiz güçsüz bir genç -ki bizim ülkede
fazlasıyla var- “eğlenceli gözüküyor bende yapsam mı” acaba diyerek
benzer birşeye kalkışsa vurulsa, öldürülse, birini öldürse yada hapise
girse kim suçlu olacak bundan. Bir tarafından şırıngayla kan
aldıklarında görür eğlenceyi ama iş işten geçmiş olur. Basit bir diziyi
fazla abarttığımı düşünebilir insanlar ancak hiçbiri olmasa bile
gençlerin bilinçaltına “hırsızlık kötü değil” “zenginden çalabilirsin”
fikrini aşılaması gayet mümkün.
Ben dizi devam etsin istiyorum çünkü Şebnem Bozoklu oynuyor ama
dilerim bu şekilde devam etmez. En azından hırsızlardan, uyuşturucu
satıcılarından, kadın satıcılarından çalsınlar. Kötüden çalsınlar salak
bir futbolcudan değil. Zenginden çalmak fikrini seyirciye sunmak
inanılmaz derecede yanlış. İlerleyen bölümlerde senaryonun düzeleceğini
ve bu güzel oyuncu kadrosunun ziyan edilmeyeceğini umuyorum. Yoksa
reyting uğruna, para uğruna “insanlar bunu istiyor” mantığıyla gençlerin
önüne bu tip yanlış örnekler koymanın vebali çok ağır olur.
Bunların yanısıra gençlerin, çocukların ruh sağlığını son derece
düşünen ve hatta 80 lerde çekilmiş komedi filmlerine acayip acayip
yasaklar getiren RTÜK neden bu dizileri görmez anlamak mümkün değil.
Verdiği yanlış örneklerle izleme yaşının +20 olması gereken dizi birde
üstelik her yaşa uygundur etiketiyle yayınlanıyor. Ama şaşırmamak lazım
bu ülkede bir Kurtlar Vadisi gerçeğiyle yaşamak durumunda kaldığımıza
göre bu dizi onun yanında oldukça pembe kalıyor zaten.
Banu Fatma Alkan - Babende
Yorumlar
Yorum Gönder