Pazartesi
günü arkadaşıyla yürürken ortadan kaybolan 34 yaşındaki ressam Nurdan
İskender, denizde boğulmuş. 2 gün önce bulunan ve üzerinden kimlik
çıkmadığı için Adli Tıp Kurumu Morgu’na konulan cesette darp, kesik ya
da kurşun izine rastlanmadı.
Ressam Nurdan İskender (34), İstanbul
Kasımpaşa’da yalnız yaşadığı evinden 21 Aralık Pazartesi akşamı çıktı ve
arkadaşı Z.U. ile Fatih Camii’nde buluştu. İki kadın, burada namaz
kıldı. Camiden çıkan iki kadın, Unkapanı’na doğru yürüdü. Arkadaşı Z.U.
telefonla konuşurken yanından ayrılan genç ressam kayboldu.
Ressam ağabeyi Melik İskender, polise kayıp buşvurusunda bulundu. Polis, ilk olarak Unkapanı’nda yol kenarında çantasını buldu. Çantadan genç kadının kimliği, ehliyeti, telefonu, cüzdanı ve paraları çıktı. Polis, MOBESE ve güvenlik kamerası görüntülerinden de İskender’in izini sürdü. Son görüntülerine ula- şılan genç ressamın Z.U. ile buluştuğu Fatih Camii’nde yatsı namazı kıldığı görülüyor. Kapalı giyinmiş olarak görünen genç kadın, namazdan sonra camiden ayrılıyor. Kolunda çantası ile yürüyen İskender, daha sonra çantasının bulunduğu noktaya yakın yerde görülüyor.
‘CAMİDE ÇOK DUA ETTİ’
Ressam Nurdan İskender’in kaybolmadan önce buluştuğu arkadaşı Z.U. adlı kadının polise verdiği ifadenin detayları da ortaya çıktı. Doktor olduğu belirlenen Z.U., “21 Aralık günü Nurdan’la telefonla konuştuk. Sesi çok kötü geliyordu. Bana Fatih Camii’nde olduğunu söyleyerek yanına gelmemi istedi. Ben de ‘Tamam gelirim’ dedim. Camiye gittiğimde onu buldum. Yatsı namazını kıldık. Nurdan çok dua etti. Camide kimse kalmamıştı. Hatta cami görevlisi bizim gitmemizi istedi artık” dedi. Z.U., camiden çıktıktan sonra Saraçhane tarafına yöneldiklerini belirterek, “Nurdan’ı iyi görmemiştim, davranış bozukluğu içinde oldu- ğunu gözetledim. Ona belli etmeden psikolog arkadaşımı telefonla aradım. O duymasın diye biraz uzaklaştım. Ben konuşurken Nurdan’ın gözden kaybolduğunu gördüm” diye konuştu.
Ressam ağabeyi Melik İskender, polise kayıp buşvurusunda bulundu. Polis, ilk olarak Unkapanı’nda yol kenarında çantasını buldu. Çantadan genç kadının kimliği, ehliyeti, telefonu, cüzdanı ve paraları çıktı. Polis, MOBESE ve güvenlik kamerası görüntülerinden de İskender’in izini sürdü. Son görüntülerine ula- şılan genç ressamın Z.U. ile buluştuğu Fatih Camii’nde yatsı namazı kıldığı görülüyor. Kapalı giyinmiş olarak görünen genç kadın, namazdan sonra camiden ayrılıyor. Kolunda çantası ile yürüyen İskender, daha sonra çantasının bulunduğu noktaya yakın yerde görülüyor.
‘CAMİDE ÇOK DUA ETTİ’
Ressam Nurdan İskender’in kaybolmadan önce buluştuğu arkadaşı Z.U. adlı kadının polise verdiği ifadenin detayları da ortaya çıktı. Doktor olduğu belirlenen Z.U., “21 Aralık günü Nurdan’la telefonla konuştuk. Sesi çok kötü geliyordu. Bana Fatih Camii’nde olduğunu söyleyerek yanına gelmemi istedi. Ben de ‘Tamam gelirim’ dedim. Camiye gittiğimde onu buldum. Yatsı namazını kıldık. Nurdan çok dua etti. Camide kimse kalmamıştı. Hatta cami görevlisi bizim gitmemizi istedi artık” dedi. Z.U., camiden çıktıktan sonra Saraçhane tarafına yöneldiklerini belirterek, “Nurdan’ı iyi görmemiştim, davranış bozukluğu içinde oldu- ğunu gözetledim. Ona belli etmeden psikolog arkadaşımı telefonla aradım. O duymasın diye biraz uzaklaştım. Ben konuşurken Nurdan’ın gözden kaybolduğunu gördüm” diye konuştu.
İNTİHAR ŞÜPHESİ
Polise 23 Aralık günü Beşiktaş sahilinde kimliği belirsiz bir kadın cesedi bulunduğu, Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldığı bilgisi geldi. Cesedin Nurdan İskender’e ait olduğu belirlendi. İskender’in kaybolduktan 2 gün sonra cesedinin bulunduğu ancak üzerinde kimlik olmadığı için yakınlarına haber verilemediği öğrenildi. Ön otopside ‘ceset üzerinde darp, cebir, kesik veya kurşun izi bulunmadığı’ bildirilirken, İskender’in ölüm nedeni ‘suda boğulma’ olarak açıklandı. Genç kadının Balat’tan denize atlayarak intihar ettiği ihtimali üzerinde duruluyor. İskender, yarın Hopa’da toprağa verilecek.
İLGİNÇ YAŞAM MERKEZİ
İskender'in sık gittiği Yükünç Sağlıklı
Yaşam Merkezi yetkilisi Sevgi Balkır, “Nefes eğitimi ve tasavvuf
derslerimize katılırdı. Tasavvufa düşkün, inançlı bir insandı. İntihar
edecek bir yapıda değildi” dedi. Nişantaşı’ndaki merkez, “Kadim
bilgeliğin modern bir yorumu” diye kendini tanıtıyor ve psikolojik,
fiziksel Doğu-Batı sağlık yöntemlerini birleştirdiklerini iddia ediyor.
Yorumlar
Yorum Gönder