Ana içeriğe atla

GÜLDÜKLERİM : DİKKAT YAZILI VAR :)




  YAZILI SINAV SORULARINA ÖĞRENCİLERİN VERDİĞİ
İLGİNÇ YANITLAR

  -Kasabayı kim yönetir?

  Şerif ve adamları. (Kamil/İlkokul-5)


 -Hızlı nüfus artışının zararları nelerdir?

  Bence hızlı nüfus artışı çok kötü bir şey çünkü hep
çarpık kentleşme, peçe kondu, ekonomik sorunlar. Eğer
biz 10 kardeş olsaydık kötü olurdu. Zaten babamın işi
kötü gidiyor yakında 4 kardeş olucaz üç iken. Ya ne
buluyorlar çocukta, ha yapmışsın ha yapmamışsın. Daha
çok var ama zaman yetmiyor. (Sevda/Ortaokul-1)

  Çevre kirliliği, gürültü, insanların küfürleri,
cağillik, işsizlik, kötümserlik, çok cocuk, ekonomik
durum, hilekarlık, hak yemek, emek yemek. Yok, bir şey
yok. Bu ülke düzelmez. (Murat/Ortaokul-1)


 -Kıyamet günü ne demektir?

  Kıyamet günü yani gerdek gecesidir. O gün her şey çok
kötü olur. Bütün gece kıyame kopuverir. (Serpil/İlkokul-5)


  -Mübarek geceler hangileridir, yazınız?

  1. KINA GECESİ

  2. GERDEK GECESİ

  3. DOLUNAY GECESİ  (Hatice/İlkokul-5)



  -Zigot nedir?

  Çok ayıpçı bir şeye denir. (Esma/Lise-1)



  -Erzincan'daki depremzedeler için neler yapmalıyız?

  Oraya gidip, depremzedelere yardım etmeliyiz, hal hatırlarını
sormalıyız. Depremzedelerin sobalarını yakmalıyız, yorganlarını
üstlerine örtmeliyiz. Açıkanlara çorba filan içirmeliyiz.
(Melek/İlkokul-5)

  -Marmara Bölgesi'nin coğrafi konumunu anlatınız.

  Bölgede daha iyi yeryüzü şekilleri bulunur. Bölge Hötrd
ve benegramdan meydana gelmiştir, bütün sinema artistleride
burada bulunur. (Adem/Lise-2)



  -Yönümüzü nasıl buluruz?

  Yolda gidiyorum bir adama rastladım aha bu yoldan
gideceksin dedi giderim. Sora sora Bağdatı bile bulurizki.
(Recep/Ortaokul-2)

  -Peygamberimize kitap nasıl inmiş?

  Peygamberimiz tek başına yürürken önüne düşüvermiş.
(Ali/İlkokul-5)

  Kitap postayla gelmiş. Peygamber efendimiz alıp onu bir
güzel okuyuvermiş. (Selim/İlkokul-5)

  Peygambere kitap kendi kendine gökten aşağı inivermiş.
(Arzu/İlkokul-5)

  -Kazasker nedir?

  Yolunmuş kaza kazasker denir. (Cemal-Ortaokul-2)

  -Boylam nedir?

  Mesela kapının oraya gittiyimizde boyunuzu ölçebilirsiniz,
buna boylam denir. (Yavuz/Ortaokul-2)

 

  -Karadeniz bölgesinin geçim kaynakları nelerdir?

  Balıkçılık hamsi yani, accık tarım, nataşa en çok geçim
kaynağı olanlardır. (Halil/Ortaokul-2)

  -Türkiye'de hayvancılığı anlatınız.

  Türkiyede her yerde hayvan çok. Misal bizim mahallede
giden gün sokakta iki hayvana rasladım. Benimle alay
geçtiler, başka biçim şeyler de söylediler. Acilen abime
söyleyip onu çağırdım. Abim o hayvanları bir güzel kovaladı.
Ama hayvanlar hemen kaçıverdiler.

  Böyle biçim hayvanlara karşı çok dikkat olmalıyız. Böyle
zararlı hayvanlar görürsek büyüklerimize haber vermeliyiz.
İmkanlarımıza göre soylarını tükettirmeliyiz. (Tuğba/İlkokul-5)

  -Karadeniz Bölgesi'nde tarımı anlatınız.

  Karadeniz bölgesinde toprak çok verimlidir. Burada en çok
hamsi yetiştirilir. Hamsi önce ovalarda sonra yamaçlarda en
sonunda dağlarda yetiştirilmiştir. Bu bölgemizde kışlar çok
yağışlı olduğundan hamsiler serada yetiştirilir. (Hatice/Lise-2)

  -Peygamberimize --Kitap-- nasıl inmiş?

  Kitap Hira dağına inmiş. Peygamberimiz gidip oradan alıp
eve getirmiş. Güzelce saklayıp okumuş. Hepsini ezberleyip
Peygamber olmuş. (Can/İlkokul-5) 
  

Peygamberimizin babası Abdultalip kitapçıdan almış, peygambere
vermiştir. (Haydar/İlkokul-5)

  Peygamber parmak kaldırmış. Ben peygamber olmak istiyorum
demiş. Allah'da ona Al sana kitap demiş. (Mert/İlkokul-5)

  -Dış ticaret açığı nedir?

  Dışarı ihraç ettiğimiz mallar yolda hasara uğrarsa veya yerine
ulaşamazsa buna dış ticaret açığı denir. (Mahmut/Ortaokul-2)

  -Fotosentez nedir?

  Ayın dünyaya yaklaşıp uzaklaşmasına fotosentez denir.
(Davut/Lise-1)

  Fotoğraflayıp sentezlemek olayına fotosentez denir.
(Orçun/Lise-1)


  -Terliksi hayvan ne demektir?

  Terlik giymeden dolaşıp duran deyişik türdeki hayvanlara
Terliksi hayvan denir. (Sevda/Lise-1)


  -Ovalar kaça ayrılır?

  Dörde ayrılır: Yeşil ova, kurak ova, ağaçlık ova ve güllük
gülistanlık ova. (Esma/Ortaokul-2)

  -Çevre kirliliği canlıları nasıl etkiler?


  İnsanların çoğu temizliği sevmiyor veya sevmek istemiyor.
Genelde çok gürültü oluyor. Düşünürsek her insan yere bir
defa tükürürse çevre temizliği çok zor olur. Gece kordular
ise gözün güzelliğini bozuyor. (Sevda/Ortaokul-1)


  -Yön bulma yöntemlerini yazınız.

  Yönümüzü kuyruklu yıldızla, mezar kapısıyla, duvar saatiyle,
deniz kabuğuyla ve karınca kararınca yöntemiyle buluruz.
(Celal/Ortaokul-2)

  Yolda gidiyorum bir adama rastgeldim. Adam bana aha bu
yoldan gideceksin dedi. Tıpış tıpış gider ve her yönümüde
şıp diye rahatça bulurum. (Hasan/Ortaokul-2)

  Yönümüzü pekala soraraktan buluruz. Etrafımızdaki bir kimseye
pekala sorarız. O da yine bize pusulalık yönümüzü buluruz
söylerse zaten sora sora pekala Bağdat bulunur. Birde çubukla
ve saat katranıyla pekala yönümü bulurum. (Recep/Ortaokul-2)

  -Doğu Anadolu'da sanayi neden gelişmemiştir?

  Doğu Anadolu çok dağlık mağlık bir yerdir. Oralar dağlık
mağlık olduğu için ulaşım oraya gidemiyor. Ulaşım gitmeyince
fabrika kurulamıyor. Fabrika dağın tepesinde olamaz. Dağı
yok etmek gerekir. Bu da para ister. Ülkemiz fukara,
karşılayamaz. Zaten dağı yok etmek için dinamit konulsa
teröristler onları çalıp çırpıp götürür. Bu yüzden oraya
endüstri gitmemiş. (Mustafa/Ortaokul-1)


  -Meclisin görev ve yetkileri nelerdir?

  Mahkemelerce ölmesi kesinleşenlerin ölmesine izin vermek.
(Orhan/Ortaokul-3)

  -Enlem nedir?

  Bir canlının boyunu posunu ölçmeye yarayan şey.
(Ali/Ortaokul-2)


  -İstanbul'un önemi nedir?

  İstanbul önemli bir şehirdir. Toprağı altındandır. Köyden
göç edenler İstanbula iş, aş bulmak için giderler. Ve zengin
olup köylerine geri dönerler. Bağzıları ev parası için
bağzıları isebaşlık parası için... Ama bunlar hepsi eskidendi.
Şimdi birtek ev parası ve çocukların okuma parası için için
geliyorlar. Şimdiki zamanda başlık parası yoktur, kaçan
kaçana, seven sevene.

  Köyden İstanbula gelen hemşeriler çoktur. Ayrıcana İstanbulda
çok çok ürün yetişir. Bunların bazıları Domates, salatalık,
lahmacun ve kıvırcık maruldur. İstanbul ayrıca Asya ile Avrupa
arasında bir yol geçen hanı köprüsü gibidir. Her bir kimse
bu köprüden geçer. İstanbul önemli olmasaydı nüfusu Onbeş
milyon olurmuydu hiç? (Derya/Ortaokul-2)

  ÖĞRENCİLERİN YAZDIĞI İLGİNÇ KOMPOZİSYONLARDAN SEÇMELER



  -Ayağını yorganına göre uzat

  Her zaman her yerde dikkatli olmalıyız. Mesela bir yere
alışverişe gittik. Neler alacaksak ona göre paramızı
almalıyız. Bir yere gittik ve gittiyimiz yerde yorulduk.
diyelim ve bir taksiye bindik. gideceğimiz yere geldik ve
bir baktıkki para çantasında onbin bile yok. Aha şimdi
aba altında sopa yedin kafasız. Taksiciye yalvar yakar,
aldırmadı, sürdü gitti. Ta ormanlık yere koydu Etrafta
in cin top oynuyor. Başka hiç kimse yok, çare de yok.
madem onbin bile yok niye taksiye bindin kafasız.
Yorganına göre uzatsana. Başımızı ağaçlara vururuz.
Ayağımızı yorganımıza göre uzatsak başımıza bir şey
gelmez. (Hümeyra/Ortaokul-1)

  -Güneş balçıkla sıvanmaz

  Güneş ışınları değdiği yeri kurutur ve çöl haline
getirir. Güneşi çahmurla sıvarsak bu delilik olur. Güneş
balçıkla sıvanmaz diyorum. Güneş bunca uzakta dünyamızı
etkiliyorsa dünyadan çahmur alıp sıvamaya gittiğimizde
güneşe yetişmeden çahmur kuruyup toprak olur. ve bizde
ölürüz. Eğer güneş çahmurla sıvansaydı çahmur kurur eski
halini alırdı, yani yine kururdu diyorum. (Sinan/Lise-1)


  -Yaşadığınız ilginç bir anıyı yazınız.

  Ben yaz tatilinde bir vakit köye gittiydim. Dayımın oğluyla
denize girdik. Birde baktık ki kızın biri derede yüzezerken
derin yere gelmiş. Boyu kısa olduğundan boğuluyordu. Ben ve
dayımın oğlu kızı bir çırpıda kurtarıverdik. Dedimki ona
boyun posun kısa be kız topuklu ayakkabıyla yüzsene boyun
yetişsin. O aptal şey olacak şeyin kızı bize hakaret etti
ve bize azına geleni söyledi. Ertesi gün oraya bir daha
gittiğimizde o kız yine oradaydı ve içimden onu suda boğmak
gelmişti. Ama haydi işine bak boşver dedim kendime. Böyleliklen
kız paçayı atlattı. (Mehmet/Ortaokul-1)

  -Ayağını yorganına göre uzat

  Ayağını yorganına göre uzatırmısın Ayağını çekyata göre
uzat. Yani ayağını belirli bir yere kadar uzat. Ayağını
yorganına göre uzatmazsan ayagın açık kalır ve ölürsün
kendine dikkat ol. Biz kendimize dikkat olmazsak ölürüz,
üşütüp güme gideriz.

  Nineler kendilerine dikat etmezseler ölürler. Dedelerde
bakımsızlıktan ölürler veya açsızlıktan da ölürler.
Babanneler de yaşlılıklarından ölürler. Veya kalpten
de gider hiç haberleri olmaz. yaşlı babalar kalpten
bakımsızlıktan, kansızlıktan da ölebilirler.

  Yeni doğmuş bebeklerde mamasızlıktan ölüyorlar. Bir
gelin yeni evlenmiş gelin eve gelmiş. Ana ve baba
sevincinden ölmüş. Şimdi oniki, onüç, ondört yaşlarında
kalpten gidenler oluyor. (Melek/Ortaokul-1)

  -Özgürlük

  Ademinoğlu insanının özgürlüğü vardır. Bir yeni doğmuş
bebeğin bile kendine has fikirleri, özgürlükleri vardır.
Ağlaması, açıkması konuşmadan yapabilme istek özgürlüğü
ve biçim biçim hakları vardır. Bunlar basit konulardaki
özgürlüklerdir.

  Bence insan başka hiç bir canlıya benzemez. İnsan bir
ineje, bir kediye benzemez. İnsan konuşabilir, inekse
möler. İnsan dört ayak üstünde yürüyemez. Fakat kediler
yürür. Demekki insan dünyanın en önemli elemanıdır.

  Zaten özgürlük olmazsa, haklar olmazsa İstanbul Sudi
Arabistandan farksız olur. Mesela Sudi Arabistanda yerden
jeton aldın suç, hop kellen gitti. (Yıldız/Ortaokul-2)



  -Ayağını yorganına göre uzat

  Bir insanın ayağı üşümesin yahut karıncalanmasın diye
uzatır. Bize soracak olursanız bir adam gece yatınca
karlı hava insanın ayağını dondurtur.

  Giriş: Adamın kendisine ayağını yorganına göre uzat
denen girişlemeye adamın uzatmasıdır.

  Gelişme: Adamın ayağını yorganına göre uzatmasında
adam kendi isteğiyle bir nedenine varması adamın kendi
nedenini söylemesi belki bu olay adamı çok üzmüştür.

  Sonuç: Adamın kendine verilen bir nedeni bulmak için
adama verilen bir ders verilmesi gereklidir. Çünkü
ayağını yorganına göre uzatmalıdır. (Serap/Ortaokul-1)

  -Ayağını yorganına göre uzat

  Küçükken yorganımız küçük olur. Bu nedenle ayağımızı
toplayıp toplayıpyatmalıyız. Ayağımız yorgandan taşarsa
üşütüp yataklara düşeriz. Ayaklarımızı toplayıp toplayıp
yatarsak hiç bir şey olmaz.

  Bu atasözü başka anlamlarda da olabilir. mesela ayağını
yorganına göre deyil de defterini yazabildiğin kadar aç
gibidir. Ayağını yorganına göre uzatmazsan kötü ve acil
durumlara düşebiliriz. Ayağın yorgandan dışarı kalırsa
üşüyebilir veya sivrisinek ısırır. (Erdinç/Ortaokul-1)


  -Eğitim ve İnsan

  Eğitim bence insanların davranışlarını düzeltme
yeridir, yaramazlık yuvası değildir. İnsanların
bazıları okulu bir eğitim yuvası değil de yaramazlık
yapma yuvası olarak görüyorlar. Öğretmenlerimiz
onları dövüpte yaramazlık yuvalarını başlarına yıkınca
kızıverirler. Daha da düşüncem varda toparlayamadım.
(Gülcan/Ortaokul-2)

  OKULDA ÖĞRENCİLERE UYGULANAN DOLDURMALI
ANKETLERDEKİ İLGİNÇ YANITLARDAN SEÇMELER...

  Ben...bir büyücü olsaydım zamanı durdururdum ve
çevreyi yaşanır hale getirirdim. Sapla samanı ayırıpda
her şey tam olunca tekrar zamanı kaldığı yerden devam
ettirirdim.

  Ben... küçükken çok yaramaz ve çapkınmışım.

  Ben... küçükken çok küçüktüm.

  Ben... küçükken çok küçüktüm.

  Ben... küçükken çok deli bir kızmışım.

  Ben... Bilemiyecem.

  Ben... çirkin ve h... gözlü bir insanım.

  Ben... her zaman, ama her zaman erkeyim.

  Ben... büyüyünce ADAM olacağım. -bir kız-

  Ben... çok yakışıklı ve seksi biriyim. Ama
beni kimse takmıyor.

  Benim en iyi... HEPSİ ÖĞRETMENİM.

  Bana göre okul... un düzeni bozuk.

  Bana göre okul... çok yararlı ve faydalı bir
yerdir. Ayrıca kız bakımından da faydalı bir şey.

  Ben... hayvanları çok seviyorum. Özellikle
tavuk kızartmasına bayılırım.

  Arkadaşlar... kavga etmeyin!

  Arkadaşlar... her zaman kötü arkadaşlardan iyidir.

  Eskiden... İnsanlar cahil ve pasaklıydı.

  Eskiden... çok güzel günler yaşıyordum. bu sıralar
çok mutsuzum. Bütün dünya habire üstüme gelip gelip
duruyor.

  Elimden gelseydi... Bir öğretmen dö... ama olmazki.

  Elimden gelseydi... herkese yardım eder, ardıma
koymazdım.

  Elimden gelseydi... Eğitimi egitirdim.

  Elimden gelseydi... Milli Eğitim bakanını deyiştirirdim
ve onu kuytu bir köşeye oturturdum.

  Elimden gelseydi... Fen öğretmenini okuldan kovardım.
Sonra okul müdürünü de okul dışı ederdim. Böylece
okulumuzu mis gibi yapardım.

  Başkalarına göre ben... möyüm!..

  Tahsilimi bitirirsem... Nerde?..

  Tahsilimi bitirirsem... bol bol ense yapacam.

  En korktuğum şey... bazı hayvanlar.. örneğin
NİHAT, YAVUZ gibiler.

  Kurtulmak istediğim şey... o hariç her şey.

  Kurtulmak istediğim şey... bir şeyi bırakmam,
ama söylemem...

  En korktuğum şey... Hayallerimin gerçek olması.

  En korktuğum şey... Tahsilimin yarım kalması,
yarım yamalak bir insan olmak.

  Vücudum... 90-60-90 Ama kıllı.

  Vücudum... Çok sıhhatli ve afiyeti üzerindedir.

  Vücudum... ?

  Yalnız kalınca... Vallahi hocam naptığımı söylemem.

  Hayatın en kötü tarafı... her şeyin gerçek olduğudur.

  Hayatın en kötü tarafı... bütün kapıların yüzüme
kapandığı zaman ve hiç açık kapı bulunmamasıdır.

  Bazen babam... Bana kızar, ama ben ona hiç kızmam.
Kızarsam dövebilir... Belli olmaz.

  Bazen babam... beni okşar, yani döver.

  En büyük sevincim... Arkadaşlarımın bana baba demesi,
en büyük üzüntüm, bazı arkadaşlarımın bana iskele
babası demesi.

  Kurtulmak istediğim şey... Yok ama... Babaannemin
çenesi.

  Başkalarına göre ben... çok allahlık bir yaramaz
parçasıyım. Olsun yinede...

  Yaşamak istediğiniz yer... Fare olmayan her yer
yaşamaya değer ve güzeldir.

  Bazen babam... İyi, bazan da kötü olabilir. Ama
yinede o benim babam yinede napabilirim ki?

  Bazen babam... kovalar, yakalarsa hırpalar.

  Bazen babam... beni çok över, bazanda kovalayıp
bir miktar döver. Ama olsun yinede babam babamdır.

  Annemi severim ama... onun yani annemin beni
sevmesine bağlı.

  Annemi severim ama... İki tane var. hangi birini
seviyim ki?

  Canım sıkılınca... Huysuzluk yaparım, artistlik
yaparım.

  Annemi severim ama... Terlikle beni kovalamasını
sevmem.

  Annemi severim ama... Bulaşık yıkattığı zaman asla...

  Okulda... yaramazlık yaparım ve çapkınlık tabiki.

  Cezalar ve yasalar... ın Allah cezasını versin.

  Cezalar ve yasalar... Cezalar iyi bir şey deyil,
yasalar sıkıcı ve nefret.

  Okuldaki noksanlıklar... Okulun hepsi noksan,
öğrenci ve öğretmenlerimizde noksan. Okulun hepsi
Allaha emanet.

  

Okuldaki noksanlıklar... doğru düzgün birşey yokki.

  Okuldaki noksanlıklar... Sınıf duvarlarının çatlakları,
malzemeden çalmışlar. Tuvaletlerin hali, ayrıca okul
memlekete cevap vermiyor. Dahada varda boşver.

  Ben... Allahlık bir yaramaz parçasıyım.

  Elimden gelse... dünyayı elimin içinde tutmam.

  Elimden gelse... her şeyi elimin tersiyle iterdim.

  Elimden gelse... Okul müdürünü... yok ben bir şey
yapamamki malesef.

  Sınıfta... Kalacam galiba.

  Sinirlerim... Babamınki yanında hiç kalır.

  Sinirlerim... hep tepemin üstünde durur hiç ordan
gitmezler.

  Büyükler... Bir fener gibidirler, hep bize yol
gösterirler, ışık tutarlar, sıcaklık verirler, harçlık
verirler.

  Büyükler... küçükleri küçük sanıp küçümsüyor, oysa
öyle mi?..

  Annemi severim ama... Annem --Dır Dır-- başımın etini
yiyip bitiriyor.

  Annemi severim ama... yine de severim.

  Annemi severim ama... Kızmasa...

  Annemi severim ama... hayır hiç bile.

  Büyükler... her zaman küçük çocukları küçük görürler.

  Büyükler... kendini fazla büyük görüyor.

  Beceremediğim şey... hepsini beceriyorum.

  Beceremediğim şey... El işidir -solağımda-

  Hayatım... Henüz asfaltlanmamış bir yol gibi
engebeli ve toz buhran içinde devam edip gidip
duruyor.

  Hayatım... hep yerinde sayıyor.

  Öğretmenler... El feneri gibi etrafını aydınlatıyor
pili bitince şıp diye söner.

  Öğretmenler... çok iyidir, ama dövmeseler.

  Öğretmenler... Bazan oh bazan öf.

  Yaramazlık yaptığım zaman... Acayip dayak yiyorum,
her tarafım başka başka morarıyor.

  Yaramazlık yaptığım zaman... Keyfime diyecek yok
sonu dayak olmasa.

  Bir türlü unutamadığım... üç yaşında balkondan
düşüşümdür.

  Kendini özgür hissediyor musun?.. Bu o anki şartların
genel durumunun özel şartlarının o anki dururmuna bağlı.

  Çevreyle ilişkilerin... fazla iyi deyil, bazan
apartmanı ben süpüryorum.

  Kendini özgür hissediyor musun?.. hisetsem nolacakki
kendimi özgür hissetmeme babam izin vermezki...

  Kendini özgür hissediyor musun?.. yeteri kadar değilse
bile yinede evet... belki olabilir, galiba özgürüm,
sınırsızca olmasa da yani...

  Kendini hayata hazır hissediyor musun?.. Hissetmiyorum,
ben daha ufağım. Hayata yeterince hazırlanmadım.

  Sorunların için çabalıyor musun?.. Eh. Evet
çabalıyorum, yapamıyorum, bütün gücüm bile yetmiyor.

  Sorunların için çabalıyor musun?.. Tabiki çabalıyorum,
asla oluruna bırakmam bolca çabalıyorum.

  Çevreyle ilişkilerin nasıl?.. çok iyidir. Çevremiz
temiz ve sağlıklı olursa bizde daha mutlu oluruz. Onun
için çevremizle içli dışlı olmalıyız. şahsen ben böyleyim.

  Ankette olmayıp söylemek, eklemek istediğiniz birşey
var mı?.. Var tabiki... Mutluluk barış ve sağlık hep
bizden yana olsun. Bir kuş gibi uçup gitmesinler. En
önemlisi sevgi... Nasıl bir balık sudan çıkınca yaşayamazsa
insanlarda sevgisiz yaşayamazlar, gerekirse yaşamamalıdırlar.


AHMET GÜLÜM

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kurtlar Vadisi Pusu'da Ölen Karakterlerin Listesi.

Gürkan Uygun Memati Baş 1-161 Gökhan Azlağ Ferman 129-156 Erdal Küçükkömürcü Shamir Hebron 94-155 Oktay Dal Şahmaran 94-155 Can Gürzap Davut Tataroğlu 1-153 Şahin Çelik Haşim Ağa 116-151 Erol Tezeren İzzet 101-150 Ebru Kocaağa Dicle 116-150 Şafak Başkaya Kenan Katırcı 108-143 Reha Özcan Jozef Beile 129-143 Mehmet Aras Suriyeli 131-143 Erdoğan Cengiz Fırat Aynacı 98-139 Sedat Savtak Kaşifoğlu 123-139 Bora Sivri Cevher 69-139 Yener Sezgin Hamit 111-132 Tarkan Tüzmen Alper 7-131 Osman Soykut Aron Feller 64-131 Mesut Akusta Ünsal Kemal Alnıaçık 67-128 Ümit Acar Ersoy Ulubey 104-128 Ercan Eker Barış 104-128 Aysun Güllük Evren Katırcı 108-128 Namık Kemal Yiğittürk Baba Memduh 88-123 Aytar Kakınç Baran 96-120 Yıldırım Gücük Özcan Şenol 95-114 Birsen Dürülü Gülendam 69-105 Hüseyin Avni Danyal Yalçın Bulut 1-100 Musa Uzunlar İskender Büyük 25-93 H

Kurtlar Vadisi'nin Sevilen Oyuncusu Evleniyor

Kurtlar Vadisi Pusu' nun efsane oyuncusu, ' Güllü Erhan ' karakterini canlandıran Erhan Ufak evleniyor. Erhan Ufak Gayrimenkul'de birlikte çalıştıkları Süreyya Kul ile 30 Ekim'den beri nişanlı, ünlü oyuncu yarın dünya evine girecek. Çiftin kınası dün yapıldı. Pazar günü yapılacak olan düğünde Erhan Ufak'ın nikah şahitliğini Necati Şaşmaz 'ın yapacağı tahmin ediliyor.

En Psikopat Burçlar Hangileri?

1. En Psikopat Yengeç FBI ‘ın veritabanı üzerinde suçlulara dayalı yapılan analizler sonucu en çok psikopat ve seri katil barındıran burçlar açıklandı.  Buna göre en psikopat burcun yengeç olduğu görüldü. Duygusal bir burç olarak görülen yengeçler için böyle bir sonuç çıkması oldukça şaşırtıcı. Ancak diğer burçların aksine kıskançlık gibi sebeplerden cinayet işledikleri göz önüne alınırsa bu duygularıyla hareket eden yengeç burçlarına uygun bir durum. 2. İkinci Burç Şaşırtmadı : Akrep Bir çok kişinin işin içinde manyaklık varsa birinci  olmasını beklediği burç akrep bu listede 2. sırada. Kötüsünün gerçekten çok kötü olduğu bir burç akrep. Kurbanlarını acı çektirerek sadistçe öldüren akrep burçları kinci ve hainler. 3. Mafya Babası Yay  Jüpiterin şanslı çocuklarını bu listede üst sıralarda görmek gerçekten şaşırtıcı. Dünyada en az bulunan burç olmasına rağmen ilk üçte yeralmasının sebebi ise cinayetleri başkalarına işletmiş olmaları.